İnsansız Dünyada Aile ve Din: Transhümanist Bir Perspektif
View/ Open
Access
info:eu-repo/semantics/openAccessDate
2022Access
info:eu-repo/semantics/openAccessMetadata
Show full item recordCitation
DEMİR T (2022). Family and Religion in a Humanless World: A Transhumanist Perspective. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 9(2), 862 - 886. 10.51702/esoguifd.1133359Abstract
In the historical process, family and religion are supportive of one another, even needy to one
another. The family became the bearer of religious values, while religion protected the family by sanctifying. In
doing so, they have secured the survival of social life and themselves. However, secularization has reduced the
influence of religion on individual and social life. This process is promoted by transhumanism, a socio-cultural
movement that has increased its fans and is getting stronger, especially since the beginning of the 21st century.
Because transhumanism, unlike religions, is driven by the assumption that man is a flawed creation and therefore
needs to be developed physically and spiritually. It has a mindset that sees the use of all kinds of technologies as
necessary and compulsory, which gives man a painless, comfortable, and long life in this world. Thus, the adoption
of transhumanist values means the transformation of religion and all traditional structures powered by religion. In
this study, the transformations which the Turkish family structures both experience and are likely to experience
will be discussed from the perspective of transhumanism. The main purpose of the study is to demonstrate both the
current and future impacts of the global value atmosphere, which transhumanist movement contributed to the
spread, on the Turkish family. Tarihsel süreçte aile ve dinin birbirinin destekçisi, hatta birbirine muhtaç olduğu söylenebilir. Aile dinî
değerlerin taşıyıcısı olurken din de aileyi kutsallaştırarak koruma altına almıştır. Bu sayede toplumsal yaşamın ve
kendilerinin bekasını güvence altına almışlardır. Ancak sekülerleşme süreci dinin bireysel ve toplumsal yaşamdaki
etkisini azaltmıştır. Bu süreç özellikle 21. yüzyılın başlarından itibaren taraftar kitlesini artıran ve gittikçe güçlenen
sosyokültürel bir hareket olan transhümanizm aracılığıyla körüklenmektedir. Zira transhümanizm, dinlerin aksine,
insanın kusurlu bir yaratım olduğu, bu nedenle de fiziksel ve ruhsal açıdan geliştirilmesi gerektiği varsayımından
hareket etmektedir. Bunun için her türlü teknolojinin kullanımını gerekli ve zorunlu gören, insana bu dünyada
acısız, rahat ve uzun bir ömür vadeden bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla transhümanist değerlerin benimsenmesi dinin
ve dinden güç alan geleneksel yapıların dönüşüme uğraması anlamına gelmektedir. Bu çalışmada aile-din ilişkisi
ekseninde Türk aile yapısının hem yaşamakta olduğu hem de yaşaması muhtemel dönüşümler transhümanizm
perspektifinden ele alınacaktır. Çalışmanın temel amacı transhümanist hareketin yayılmasına katkıda bulunduğu
küresel değer atmosferinin Türk ailesi üzerindeki hem cari hem de gelecekteki olası etkilerini ortaya koymaktır.